Bir zamanlar Akören’de Kadın Olmak: Sessiz Kahramanların Hikâyesi

28.10.2025 09:32:58

1950-1970’li yıllar Akören için tarımın, imecenin, alın terinin hüküm sürdüğü yıllardı. Hayat sade ama zordu.Evlerde elektrik yoktu, su kuyudan çekilirdi, taşı toprağıyla geçim sağlanırdı.Ve bu düzenin en görünmez kahramanları, kadınlardı. Onlar, hem evin direği hem tarlanın işçisi, hem de yaşamın yükünü sırtlayan emekti.

ff

Sabahın Sessiz Kahramanları

Kadınlar sabah ezanıyla birlikte kalkar, ilk iş olarak ahırın yolunu tutardı. Koyun ve keçiler çobana teslim edilir, ardından inekler çıkarılırdı.
Ev halkı tarladayken aç kalmasın diye sabahın erken saatinde yemek bohçası hazırlanırdı: ekmek, yoğurt, soğan, biraz da domates.
Kadın, daha güneş doğmadan bir günlük emeğin yarısını harcamış olurdu.

ff

Tarlada, Evde, Kuyuda… Bitmeyen Mesai

Kadınlar gün boyu tarlada çalışır, akşam olduğunda bahçedeki taş ocağın başına geçerdi.
Kara kazan kaynar, yemeğin kokusu köyün akşam sessizliğine karışırdı.
Yemekten sonra bulaşıklar, evin önündeki düzgün taş üzerinde yıkanırdı. Evlerde çeşme yoktu; su kuyudan çekilirdi.
Aynı taşta bazen çocuklar da yıkanırdı.
Gecenin geç saatlerine kadar işler bitmezdi.
Yirmi dört saatin yirmi saati çalışmakla geçerdi.
Ama kadınlar şikâyet etmezdi; çünkü bilirlerdi, o eller çalışmazsa ocak sönüverirdi.

ff

Kış Hazırlıkları: Evin Kışı Kadınla Gelirdi

Sonbahar, yeni bir telaşın habercisiydi.
Bulgur taşında buğday dövülür, bulgur kaynatılır, tarhana yoğrulur, yufka ekmek hazırlanır, pekmez kaynatılırdı.
Evlerde sabır ve bereket kokusu olurdu.
Kadınlar, kış boyunca evin dolu tenceresinin, sıcak ekmeğinin teminatıydı.

ff

 

Üsküse Kil Ocağı: Evin Beyazı, Kadının Kara Yazgısı

Her güz geldiğinde evlerin duvarları yeniden boyanırdı. Bunun için Üsküse köyü yakınlarında, Akören’e yaklaşık beş kilometre uzaklıkta bir kil ocağı vardı.akören de buna ak toprak denirdi evler bu ak toprak ile sıvanır mis gibi toprak kokardı.Kadınlar, evlerini daha beyaz, daha temiz göstermek için o ocağa giderdi.
Yüzeydeki kil yeterli olmazdı; en beyaz, en saf kil derinlerdeydi.
Kazma kürekle ocağa iner, daracık tünellerde kazı yaparlardı.
zaman zaman ocağın duvarları dayanamaz ve göçerdi.
Zaman içinde bilinen  otuz dokuz kadın, oracıkta hayatını kaybetti.
Onlar evlerinin duvarlarını beyazlatmak isterken, köyün tarihine kara bir acı düşerdi.
Bu olaylar, yıllar geçse de unutulmazdı — Akören’in taşına toprağına sinmiş bir ağıt olarak kaldı.

ff

Sonuç: Emeğin Sessiz Anıtı

1960-1970’lerin Akören kadını; eli nasırlı, kalbi sabırlı bir emek timsaliydi.
Onlar, her gün yeniden doğan bir azimle yaşadılar; hiçbir madalya, hiçbir övgü beklemeden.
Yalnızca evleri sıcak, sofraları dolu olsun istediler.
Bugün geriye dönüp baktığımızda, o kadınlar yalnızca geçmişin bir hatırası değil, Akören’in ruhunu ayakta tutan sessiz anıtlardır.

ffff

Ana sayfa  |   Haberler    | Resimler    | Akören Tarihi     |  Otobüs Tarifesi     |       |   İletişim
Copyright © 2024 by "ali Bekir"
E-Mail: hilimlerden1@gmail.com
Akören Web sitesi  Haber